Sigortacılıkta Risk: Bilinmeyen ve ani şekilde ortaya çıkan ve irade dışı olan muhtemel tehlike olarak ifade edilir. Bir riskin sigorta kapsamında teminat altına alınabilmesi için bazı unsurların oluşması gerekir.
Sigortacılık açısından riskin temel unsurları;
- Maddi ve gerçek olması
- Muhtemel olması (Ne zaman gerçekleşeceği veya gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kesin olmaması yani belirsiz olması)
- Gelecekte meydana gelme ihtimali olması (Geçmişte veya şu anda meydana gelmemesi) ama ne zaman meydana geleceğinin belli olmaması
- Tarafların (sigortalı ve sigortacının) iradesi dışında meydana gelmesi
- Konusu bakımından yasal-meşru olması, yasalara uygun olması. .
- Maddi zarar doğuran bir olay olmasıdır.
İŞLETME RİSKLERİ
— Aktüeryal Riskler
Sigorta sermaye piyasalarında topladığı fonları şirketleri, değerlendirdiğinden, fiyat düşüş ve yükseliş risklerinden etkilenmektedirler. Şirket poliçeleri fiyatlandırılırken sadece düşüş olabilecek hasar ödemeleri değil, fonların sigorta sözleşmesi başlangıcı ve bitişi arasındaki zamansal kazançları ve faizi de önem taşımaktadır. Aktüeryal risk, sigorta poliçeleri ve diğer yükümlülükler aracılığıyla ihraç edilen fonların yükselmesinden doğan risktir. Sigorta şirketi fonlarını normal getirili yatırım araçlarında değerlendirirse, ortalama olarak sıfır net ekonomik kazancın gerçekleşmesini beklemektedir. Sigorta şirketi bu fonlara çok fazla para yatırırsa, uzun vadede tatmin edici bir kazanç bekleyemez. Aktüeryal riskin bir başka yönü, herhangi bir zaman sürecinde beklenenden daha fazla sigortaya kabul edilmiş risklerden doğan kayıpların olabileceğidir. Bu durumun ilk nedeni, beklenen kayıp dağılımı hakkında yeterli bilgiye sahip olunamamasıdır. İkinci olarak, kayıplar ortalamanın etrafında dalgalandığı için oluşabilecek zararlar beklenenin üzerinde gerçekleşmektedir. Bu durumda ortalamadan sapma derecesi de sigorta edilen risklerin özelliklerine bağlıdır. Sigorta şirketlerinde aktüeryal riski yönetmek konusundaki ilerlemeler, gelişmiş ülkelerdeki hayat sigortaları fiyatlamalarından anlaşılmaktadır. Son dönemlere kadar, hayat sigortası fiyatları, kayıp dağılımları ve faiz oranları ile ilgili statik tahminler kullanarak yapılmaktaydı. 1970’lerin ortalarına kadar bu yaklaşımla olumlu sonuçlar alınmış olmakla birlikte özellikle 1980’lere gelindiğinde faiz oranlarındaki dalgalanmaları yönetmek güçleşmiştir. Hayat sigortaları özellikleri itibarıyla çeşitli seçeneklere sahiptir. Poliçe üzerinden ödünç para alabilme, poliçeyi sigorta şirketlerine geri satabilme, emeklilik, iptal edebilme, yenileme gibi sigortalıların hakları bulunmaktadır. Sabit faiz oranı ile ilgili sigorta şirketi ileriye yönelik yükümlülüklerini yerine getirmekte ve yukarıda belirtilen seçenekler çerçevesinde sigortalıların tercihleri konusunda daha kolay hareket edebilmekteydi. Faiz oranları değişken olduğunda, sigorta şirketinin yatırımlara yönlendirdiği fonların getirilerinde dalgalanmalar olmaktadır. Sabit faiz oranlarına bağlı olan geleneksel aktüeryal yöntemlerin kullanılmasıyla poliçeler değer yitirdiğinden, günümüzde artık hayat sigorta şirketleri değişken faiz oranlarını dikkate alarak poliçe fiyatlamalarını ve diğer işlemlerini gerçekleştirmektedir.
— Reasürans Riski
Reasürans işlemlerinden kaynaklanan risklerdir.
— Operasyonel Riskler
Sigorta şirketinin işletme yapısının iş akışında hatalı satış, sahtekârlık, kriminal eğilimler, sistem hatalarından kaynaklanan risklerdir.
— Yatırım (Piyasa) Riski
Doğrudan işletme yatırımlarına bağlı olan risklerdir. Sigorta şirketleri yaptıkları yatırımların nakit akımlarının gelecekteki ödemeler süresi içerisinde sağlarlar. Etkin bir portföy çeşitlendirmesi ve yönetimi olmaması halinde ortaya çıkan risklerdir. Bu daha çok piyasadaki dalgalanmalar sonucu ortaya çıkan bu riskler doğrudan hissedarları etkilemektedir. Bir sigorta şirketi için birinci derecede yatırım riski portföyün yeterince çeşitlendirilmemesi, varlıkların aşırı değerlendirilmesi veya bir varlık grubunda yoğunlaşmadan kaynaklanır. Yatırım şirketinin finansal yapısının yetersizliğinden kaynaklanan riski ayrıca pazar değeri dalgalanmalarından veya faiz oranı riskinden kaynaklanabilir. Yatırım riski gelecekteki nakit akışlarının zamanlama hatasından veya beklenen nakit akışlarının düşük olmasından da kaynaklanabilir.
— Likidite Riski
Likidite riski, genel olarak ihtiyaç duyulan miktarda fonun ihtiyaç duyulduğu anda uygun bir maliyetle bulunamaması, elde tutulan finansal varlığın istenilen amanda ve fiyatta elden çıkarılamaması veya transfer edilememesi sonucunda zarara uğrama olasılığı olara tanımlanabilmektedir. Buna yol açan riskler; büyük bir hasar, güven kaybı veya yasal kriz gibi beklenmeyen olaylardır. Sigorta şirketleri katastrofik riskler yüzünden oldukça geniş çapta poliçe iptalleri ile karşılaşabilecekleri bir pazarda faaliyet gösterdiklerinden bilançolarının pasif kısmını likit tutmaktadırlar. Sigortalılarına olan nakit yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için sigorta şirketinin yeterli likiditeyi bulundurması önem taşımaktadır.
— Eşleştirme Riski
İşletme yükümlülüklerini uygun varlıklarla eşleştirememesi sonucu ortaya çıkar. Bu da döviz kuru, zamanlama, faiz kuru, enflasyon ve hayat sigortalarında ömür ile ilgili olabilir. Hatalı eşleştirme sonucu ortaya çıkan bu kayıplar işletmenin gelir tablosuna yansımaktadır. Sözgelimi bireysel emeklilik ve hayat sigorta şirketlerinde uzun vadeli yatırımlar bozularak, kısa vadeli yükümlülüklerinin karşılanmasında kullanılmaktadır.
— Harcama Riskleri
Bu riskler özellikle, bireysel emeklilik ve hayat sigorta şirketleri için önem taşımaktadır. Sabit maliyetlerin, prim gelirleri ile finanse edilmesi gibi riskleri ifade eder. Hayat sigorta şirketlerinde faaliyet, yönetim giderleri ve sözleşmelerin sona ermesi ile ilişkilidir.
— Zamanaşımı Riski
Poliçe sahibinin vadesinden önce poliçeyi iptal etmesi işletmenin sabit masraflarının karşılayamamasına neden olur. Hayat dışı sigorta şirketlerinde çok fazla önemi olmayan bu riskler, özellikle hayat sigorta şirketlerinin primlerinin kesilmesi sonucu ortaya çıkarlar.
— Provizyon Riski
Provizyonlar sigorta şirketlerinin masraflarını karşılamayacak düzeyde belirlenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Örneğin çok riskli varlıkların sigortalanması sonucu, işletme, sermayesini kaybetme riski ile karşılaşabilir. Ayrıca işletme yönetiminin uygun olmayan işletme kararları sonucunda düşük provizyon elde edilmiş olunabilir.
— PİYASA RİSKLERİ
Piyasa riski sigortacılık açısından sistematik riskler kapsamında değerlendirilen bir risk türüdür. Diğer sistematik riskleri ise kredi riski ve operasyonel riskler olarak adlandırılır. Ancak, piyasa riski alt başlıkları ile birlikte kredi riski ve operasyonel risklerden önemli ölçüde farklılık gösterir. Bu nedenle kredi riskleri ve operasyonel risklerin piyasa risklerinden ayrı başlıklarla ele alınması gerekir. Piyasa riski bilânço içi veya dışı pozisyonların, piyasadaki fiyat hareketleri dolayısıyla maruz kaldıkları kayıp riskini ifade eder. Bu riski, bankanın kar amaçlı olarak tutuşu, kendi portföyünde (alım-satım hesapları) bulunan faize dayalı enstrümanlar ve hisse senetleri varlıklardır. Ayrıca döviz ve emtia da risk taşımaktadır. Faiz getirisi olan varlıklar ile hisse senetleri, piyasa değerleri üzerinden değerlenerek sermaye yeterlilik hesabında yer alır. Sigorta şirketleri ticari amaçla kullanmadıkları bazı enstrümanları portföylerini riskten korumak amacıyla kullanır. Basel Komitesi, bilânço içi veya dışı ticari amaçlı kullanılmayan enstrümanların da risk hesabına katılmasında serbestlik tanınması gerektiğini belirtmiştir.Döviz ve emtia risk hesaplamasına dahil edilir. Bazı durumlarda sermaye yeterlilik oranlarını korumak için döviz pozisyonu alabilmektedirler. Bu durum, “yapısal yabancı para pozisyonu” olarak adlandırılır. Yapısal yabancı para pozisyonu risk hesaplamalarından hariç tutulur. Bu pozisyonlardan bazıları piyasa fiyatından değerlenirken, bazı pozisyonlar defter değerinden hesaplanabilir. Piyasa riski konsolide bazda hesaplanır. Ancak, ulusal düzenleyiciler, konsolide edilen kurumların piyasa riskini de ayrı ayrı izlemektedir. Piyasa riski iki şekilde hesaplanabilir: standart yöntem ve içsel risk değerleme modelleri. Standart metotta, komitenin öngördüğü şekilde hesaplanan faiz, hisse senedi, yabancı para ve emtia pozisyonların riski ayrı ayrı hesaplanarak toplamı alınır.
— Faiz Oranı Riski
“Spesifik risk”, bankanın elinde bulunan faize bağlı enstrümanları ihraç eden kurumdan kaynaklanabilecek olumsuz gelişmeleri dikkate almaktadır. Riskin belirlenmesinde aynı özellikteki enstrümanlar için netleştirme yapılabilmektedir. Ancak aynı kurumun çıkardığı değişik vade, faiz oranı vb. özellikleri olan menkul kıymetler arasında netleştirme yapılmaz. Spesifik risk katsayısı hazine kayıtları için %0 olarak belirlenmiştir. Kamu kurumları, çok taraflı kalkınma bankaları ve bazı şartları yerine getiren tarafların (derecelendirme kuruluşlarının verdiği ”yatırım yapılabilir” kategorisindeki kredi notuna sahip olanlar gibi) ihraçları için menkul kıymetin vadeye kalan gün sayısına göre, spesifik risk katsayısı %0.25 ile %1.6 arasında değişmektedir. Bu tanımların dışında kalanlar için risk katsayısı %8 olarak belirlenmiştir. “Genel piyasa riski” ise, faiz oranlarındaki değişiminin yol açabileceği zararı ölçmektedir. Genel piyasa riski aşağıdaki sermaye yükümlülüklerinin toplamı olarak tanımlanmıştır:
Portföyündeki net kısa ve uzun pozisyonlar,
Aynı zaman dilimlerinde eşleşen pozisyonların küçük olanı,
Farklı zaman dilimlerinde eşleşen pozisyonların büyük olanı,
Uygun olduğu durumda, opsiyonlardaki net pozisyon.
Genel piyasa riski, vadeye kalan süre veya ortalama vade (duration) ile belirlenebilir.
Faize bağlı türev araçlar ve bilanço dışı faize duyarlı enstrümanlar da risk hesaplamada yer alır. Türev araçların riski, bağlı olduğu enstrümanlara çevrilerek hesaplanır.
— Hisse (Pay) Senedi Riski
Pay (hisse) senetleri riskinin hesaplanmasında, spesifik risk ve genel piyasa riski ayrımı yapılır. Spesifik risk hesaplamasında kurumun tüm kısa ve uzun pozisyonlarının toplamı incelenir. Genel piyasa riski için ise, uzun ve kısa pozisyonlar arasındaki fark incelenir. Uzun ve kısa pozisyonlar, her borsadaki pozisyon için ayrı ayrı hesaplanır. Genel piyasa riski %8 olarak belirlenmiştir. Yeterince çeşitlendirilmiş likit portföy için, özel risk katsayısı %4, diğerleri için uygulanacak oran %8’dir. Hisse senedi türevleri ve bilânço dışı aktifler de risk hesaplamasına dâhil edilmektedir. Türevler ilgili oldukları hisse senetleri/endekslere dönüştürülerek hesaplanır. Çeşitlendirilmiş bir hisse senedi portföyündeki kısa veya uzun pozisyon ve arbitraj faaliyetleri için %2 ek sermaye ayrılması gerekir.
— Döviz Kuru Riski
Yabancı para riski hesaplamalarına altın da dahil edilmektedir. Öncelikle tek bir para birimindeki risk bulunmalıdır. Ayrıca, değişik para birimlerinde bulunan uzun ve kısa pozisyonların riski hesaplanır. Tek bir para biriminin net pozisyonu, net spot pozisyon, net vadeli pozisyon, garantiler, henüz oluşmamış fakat tamamıyla koruma (hedge) altına alınmış gelecek gelir ve giderler dikkate alınarak bulunur. Toplam yabancı para portföyünün riskinin hesaplanmasında iki yaklaşım vardır. lkinde tüm yabancı para pozisyonları günlük kurlarla, raporlamada kullanılan yerel para birimine dönüştürülerek toplanmakta ve %8’lik bir sermaye şartı aranmaktadır. Toplamada, uzun veya kısa pozisyonlardan büyük olanı alınır ve altın pozisyonu ayrıca eklenir. kinci yöntemde, bankaların içsel risk ölçüm modellerinden hesaplama yapılır.
— Emtia Riski
Tarımsal ürünler, değerli metaller (altın hariç) ve petrol gibi mineraller ikincil piyasada işlem görebilmekte, bunların fiyatlarındaki dalgalanma döviz ve faizlere kıyasla daha yüksek olabilmektedir. Emtia pazarında yoğun işlem yapan kurumlara içsel risk ölçüm modelleri önerilmektedir. Finansal kurumların portföylerindeki pozisyonları aşağıdaki risklere yol açar:
Benzer ürünlerin fiyatları arasındaki ilişkinin değişmesi,
Faiz oranlarının değişmesi (taşıma maliyetiyle ilgili olarak),
Vadeli fiyat değişme riski
— Opsiyon Riski
Opsiyon risklerinin hesabı için çeşitli alternatifler sunulmaktadır. Yalnızca satın alınan opsiyonları kullanan bankalar basit metodu kullanabilirler. Opsiyon çıkaran bankalar ise sunulan orta düzey hesaplama metotlarından (“Delta Plus” veya “Senaryo”) birini seçerler. Opsiyonlarda daha yoğun işlem yapan bankalar ve sigorta şirketleri için ise genelde içsel risk ölçüm modelleri önerilmektedir.
— KREDİ RİSKİ
Finansal işlemlerde bulunan kişi veya kuruluşlardan birinin, karşı tarafa olan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan potansiyel kayıp ‘kredi riski’olarak adlandırılmaktadır. Bu risk genel olarak, borçlu tarafın alacaklı tarafa borcunu ödememesi olarak algılanmakla birlikte, finansal işlemlerde her zaman bir borçlu, bir de alacaklı taraf bulunması gerekmekte, bazı işlemlerde her iki tarafında karşılıklı yükümlülükleri söz konusu olmaktadır. Örneğin menkul kıymet piyasalarında yapılan işlemlerde, bir taraf belli bir süre içerisinde belli bir miktardaki parayı ödeme yükümlülüğü altına girerken, diğer tarafta aynı süre içinde belli miktardaki menkul kıymeti teslim etme yükümlülüğünü üstlenmektedir. Taraflardan herhangi birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi, karşı taraf için bir risk unsuru oluşturmaktadır. Benzer şekilde, vadeli döviz piyasalarında da taraflardan biri belli bir döviz cinsi, diğeri de farklı bir döviz cinsi üzerinden ödeme yapmayı taahhüt etmekte, her iki taraf da karşı tarafın vadesinde ödemeyi yapmaması riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.